Friday, December 9, 2011

Womist 2011 ve aklıma gelenler

 Womist



Bu akşam gittiğim Womist Konserinden sonra İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, Kültür ve Sosyal İşler Dairesinin yaptığı bu güzel etkinlikleri ne kadar az duyurabildiğine üzüldüm. Neden bu kadr güzel etkinlikler yapan bir kurum, bu etkinlikleri duyuramaz? Basılı olarak var, nette de var. Ama insanlara daha fazlası lazım. Burnumuzun dibinde hiç para vermeden veya çok az miktarlar ödeyerek gidebileceğimiz o kadar çok etkinlik var ki.
Sonrada kafelere bakıyoruz. Bir sürü genç, konuşacak konu bulamıyorlar. Konu bulamayınca ilişkiler erken eskiyor. Erken bitiyor. Nerdeyse her ilçede bir kültür merkezi var. Her kültür merkezinde de sinema, söyleşi, konser var. Çoğu ücretsiz. Ücretli olanların rakamları kahve paranızdan daha ucuz. Gidin arkadaşlar.
Tiyatroya gidin.
Sinemaya gidin.
Konsere gidin.
Söyleşiye gidin.
Sevgilinizle gidin. Bir etkinliğe gittiğinizde ilişkinize bir değer katacaksınız. Kendinize bir değer katacaksınız. 3-5 taneden sonra kültürlü insan olmaya başlayacaksınız. Kötü yanı, siz de etkinliğe giden insanlarla arkadaş, sevgili olmak isteyeceksiniz. Yalancılarla değil. Evet, nette her profilde tiyatro seviliyor. tiyatrolar boş. Kitap okunuyor. Her halde bir kitap alınıyor, sonra da kulaktan kulağa oynanıyor ki satış rakamları bu kadar düşük. Bir kaç popüler isim haricindeki konserler boş. Bu akşam salonun yarısı boştu. Womist'le gelen müzisyenlere bir bakın. o salonun en az 2 gün önceden bileti tükenmeliydi.
Tekrar Kültür ve Sosyal işler Daire Başkanlığına dönersek, bu kadar iyi işler yaparken, neden kendinizi anlatmıyorsunuz. Neden getirdğiniz kişileri anlatmıyorsunuz.
İstanbul'da bir kaç yerde gördüğüm "Ekranları" (Bilgi Ekranı, televizyonu, nasıl isimlendirirseniz...) Neden işlek yerlere koyup etkinlikleri tanıtmazsınız.
Örneğin,
Bağdat Caddesi, Boyner'in önündeki ışıklarda bir ekran olduğunu düşünün, Ekran'a netten görüntü gelse, Belediyenin yaptıklarının reklamı yapılabilir, Kültür Etkinlikleri duyurulabilir.
Örneğin Ekranda Caddebostan Kültür Merkezinde "Cam" 12 Ocak'ta
diye bir yazı olsa, oyundan 30 saniye -1 dakika arası görüntü verilse, belki de daha uzun.
ardından Yayla Sanat merkezinde "Bavul" 15 ocak'ta dense, biraz da bu oyundan görüntü verilse,
bunların arasında belki bir araba reklamı verilir.
Belki bir inşaat firması reklamı verilir. böylelikle bu TV'lerin giderleri çıkarılabilir. Hatta kara geçilebilir.
Bu etkinlikleri kimin düzenlediği, kimin organize ettiği, kimin desteklediği belirtilir.
insanlar izler.
Bir diğer yer
Trafik sıkışıklıkları neden reklam amacıyla değerlendirilmesin,
bir araç mecidiyeköy trafiğinde 15 metre ilerleyene kadar bir panoyu rahatlıkla 15 dakika ile yarım saat arasında izleyebilir. Peki bu pano, televizyon olsa, dev bir ekran olsa,
Tıkanıklık saatinde, daha pahallıya reklamları gösterse, ol açıkken daha ucuz reklamları göster,
Arada şehirdeki kültür etkinliklerini gösterse.
Kısa süreli düşüncelerden bu şekilde bulanık fikirler çıkıyor.
Belki birisi okur. Bu bulanık düşüncelerden uygun bir kar payı çıkarır.
Hem kendine kar sağlar.
Hem belediye etkinliklerini daha iyi duyurur.
Hem insanlar kültürle buluşur.
Hem de Salonlar konser olsun, tiyatro olsun, söyleşi olsun, sinema olsun BOŞ KALMAZLAR.

VE ARKADAŞLAR,
Yalan söylemekten vazgeçin.
Kız arkadaşınıza yalan söylemeyin.
Erkek arkadaşınıza yalan söylemeyin.

Kültür Etkinliklerinin bir çoğu bir bardak kahveden ucuz.
Çoğu ücretsiz.
İstanbul'da Sanatla etkileşime geçememek kendinize söylediğiniz yalan.
Sığ olmak sizin suçunuz.
Sığ insanlarla birlikte olmak sizin suçunuz.

Tembelsiniz. Aramazsınız.
Sadece 2 link veriyorum.
Utanırsanız gerisine siz bakarsınız.
http://www.ibb.gov.tr/sites/kultur/kulturel_mekanlar/Pages/KartalBulentEcevitKulturMerkezi.aspx
http://www.ibb.gov.tr/sites/kultur/Pages/AnaSayfa.aspx )

http://www.ibb.gov.tr/sites/sehirtiyatrolari/tr-TR/Sayfalar/Anasayfa.aspx




No comments:

Post a Comment