Kültür ve konut bağlamı
Şu sıralar çokça duyduğumuz bir kavram. Eskisi gibi de değil. Şimdi hepimizi ilgilendiriyor. Bir şekilde hepimiz yeni yaşam alanlarında yaşıyoruz.Konut, ev kavramı inşaatları yapanlar için sadece parayı ifade ediyor günümüzde. Fakat yapılan konutlar bir şekilde toplumun psikolojisini, ev kavramını, huzurunu belirliyor. Farklı kültürler, farklı evlere ihtiyaç duyuyorlar.
Küçük evim olsun, benim olsun Türkiye'de yaşayan hiç bir kültür grubuna ait bir kavram değil. Yeni marketing çalışmalarının zorladığı bir kavram. Bu da bizi yabancılaştırıyor. Sinirli, özverisiz insanlar haline geliyoruz. Ben merkezli. Bana yetecek kadar.
Toplu konutlarda bu daha da önemli bir hal alıyor. Çünkü konut bu noktada tercih olmaktan çıkıyor. Size zorla verilmiş oluyor. Çok iyi bir şey. Toplu konuta karşı değilim.
Dikkatten kaça bir konuya yoğunlaşmamız gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
Köylerde evleri halk kendisi yapar. Yöresel olarak evler incelendiğinde eğitilimiş bir göz evlerde farklılıklar görür. Güneydoğu evlerinde cam yapılacakmış gibi içeri giren, hanımların saksılarını, yapma bitkilerini koydukları alanlar vardır ev duvarlarında. Bu kendi yaptıklarıdır. Satın almamışlar. Kendi ihtiyaçlarına göre dizayn etmişlerdir.
Bir diğer Güneydoğu özelliği çok sayıda misafir ağırlamalarıdır. Evde çok kalabalık yaşamalarıdır. Bu nedenle küçük bir salon onlar için yeterli olmayacaktır. Küçük yatak odaları çocuklar için uygun olmayacaktır.
Sürekli misafir için yemek pişen bir evde dar bir mutfak hiç hoş olmayacaktır.
Sıkılacaklar, verdiğiniz hediye ile kötü olacaksınız. Bu iki tarafı da üzecek bir konu olarak gündeme gelecek. Ve bilmeyenler bedava ev aldılar ama beğenmiyorlar diyecekler.
Kültür konut yapımında da önemlidir. Karadenizlinin ev ihtiyacıyla, Egelinin ev ihtiyacı, Güneydoğulunun ev ihtiyacı aynı değildir.
Odaların tavan yükseklikleri farklı istenir. Ev zeminleri bazı bölgelerde özellikle taş istenirken, bazı bölgelerde taş kullanışsızdır o kültür için.
Kültür iki ilçe için bile farklılık gösterebilir.
Lütfen modern evler yapacağız, bedava vereceğiz diye kimsenin hoşlanmayacağı, sizden nefret edilmesine neden olacak yapılar yapmayın. İnsanların aile yaşamlarını, kültürlerini bozmayın. İhtiyaçlarına, kültürlerine göre ev yapın.
Bu özveri size daha mutlu bir toplum kazandırır.
Doğu'daki yeni evler nasıl olacak? Bakan Özhaseki açıkladı.
Source: http://www.ahaber.com.tr/ekonomi
"Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki
“Taleplerle geleneksel detaylara yer veriyoruz. ‘Damda yatıyoruz’ dediler. Balkonları büyüttük. Salça kaynatacak yer yapıyoruz” dedi.
Halkın talepleri doğrultusunda evlerde "geleneksel detaylar"a da yer verileceğini, evlerde "damda yatma", "salça kaynatma", "tavuk yetiştirme" ve "taziye alanı" gibi unsurları dikkate aldıklarını ifade etti.
"Zarar gören şehirlerde altyapı ve sosyal donatı alanlarıyla birlikte 36 bin konut yapılacak. Sur dışındaki yerlerde bütün işlerimizi en geç 1 yıl içerisinde bitiririz. Sur'da çalışmaları 2 yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz" dedi.
Özhaseki, Sur'da Diyarbakır'ın klasik evlerinin yapılacağını söyledi.
Bölgede, vatandaşın talebine göre ev yapacaklarını anlatan Özhaseki, "İdil'de, Nusaybin'de 'Evler tek katlı olsun, bizim tavuğumuz, ineğimiz var' dediler. Ahır koyduk projeye. Kimileri 'Damda yatıyoruz' dedi. Balkonları 25-30 metreye çıkardık, balkonda yatsın madem. Bunları yapınca evleri istediler. Orada şepit pişirecek kadın, salça kaynatacak, ona uygun yerler yapıyoruz" dedi."
No comments:
Post a Comment