Kitap Önerisi http://www.kitaponerisi.com/
Söyleşi
Konuk: Abel Lajtha
Konuk: Abel Lajtha
"Abel Lajtha halen New York′da yaşıyor ve çalışmalarına devam ediyor. Yukarıdaki müzik babası Laszlo Lajtha′nın ona adadığı 6.Yaylı Kuartet′den bir bölüm."
more on page...
"T.S.Eliot’la yaklaşık bir yıl çalıştınız, onu yakından tanıma fırsatın oldu.
Ben daha çok babamın yanında duruyordum. 17 yaşındaydım. Murder in the Cathedral filme çekilecekti. Eliot ve George Hoellering (Yönetmen ve babamın yakın arkadaşı) filmin müziklerini babamın yapmasını istemişti. Babam bunun üzerine Londra’ya geldi ve bir yıl kaldı. Ben zaten Londra’da yaşıyordum. Babam ve Eliot çok sık bir araya gelirlerdi. Bittikten sonra babam Budapeşte’ye döndü ama ben Londra’da kalmaya devam ettim.
Bize T.S.Eliot’u anlatır mısın biraz?
Her şeyden önce çok güzel konuşurdu. Ben onunla 1947 yılında tanıştım. Çok ünlüydü. Zaten bir yıl sonra da Nobel’i kazandı. Ama hiç de ‘büyük bir şair’im diye dolaştığını göremezdiniz. Beni ilk etkileyen özelliği dediğim gibi konuşması idi. Çok akıcı, yumuşak, sakin konuşurdu. Cümleler üzerinde kesin bir otoritesi olduğunu hemen anlardınız. Politika pek konuşmazdı. Daha çok tarih, din – Katedralde Cinayet’in konusunu biliyorsun zaten- gibi konularda konuşmayı severdi.
Aslında Eliot ketum bir insandı. Konuşturmak için biraz çaba göstermeniz gerekirdi.
Zaten, hatırlıyorum, o küçük kalabalıklarımızda konuşmaya başlayınca mutlaka konunun sonunu getirene dek sürdürürdü konuşmasını. Amerikalı olmasına rağmen İngiliz aksanıyla konuşurdu. Amerika’lı doğmuş ama İngiliz olmayı seçmişti. Elitistti ve yüksek kültürü ödünsüz savunurdu.İngiliz kültürünü seviyordu. Şiirin en yüksek entelektüel seviyede olması gerektiğine inanırdı. İngiliz aristokrasisine ait olduğuna inanırdı. Ama alçakgönüllü biriydi Eliot.
Filmi ve müziklerini beğendi mi?
Eliot filmin her aşamasında vardı. İşini çok ciddiye alan biriydi. “Film eseri tam ve doğru yansıtmalı” derdi. Sonuçtan memnun kaldı. Oyunculuklardan, uyarlamadan…Tabii müzikten de memnundu.
..."
Söyleşi: Behlül Dündar
No comments:
Post a Comment