Monday, August 30, 2010

Cadde ve Cop

Cadde ve Çöp


Cadde'deki kaldırımlarda yuruken kacınız memnun bilmiyorum. Ama ben memnun degilim. Zaman zaman basacak yer bulmakta zorlanıyorum. Ozellikle boyner'e yaklasırken yeler o kadar pislik icinde ki.
Gece her seyin nedeni anlasılıyor. Butun lokantalar akan cop torbalarını surukleyerek dısarı cıkarıyor. Cok duzgun olan o kaldırımlar o pis sularla yıkanıyor. Zaten kimse farkında degil Zara nın onunundeki kus pisliklerinden. Zara nın bile aklına gelmiyor. Buranın girisi benim dukkanımın onu.
Gec saate kadar acık lokanta ve kafelerde oturanları da baska bir supriz karsılıyor. Onlerindeki devasa cop konteynerlerinin kapaklarından sızan koku.
Bir cadde dusunun. Kadıkoy de, hatta istanbul da tek. Ve bu sekilde zulum goruyor.
Kimse de gormuyor.
Gecen Kitchenette'deydim. Ondeki konteynerden gelen koku mu, yoksa yandan "kentucky fried chicken" dan gelen koku mu... Sanırım konteynerden gelen kokuydu.

Bu sorunlara cozum bulmak gerek


2013 03 12

2010 08 30'da bu yazıyı yazmışım. Bir değişiklik gördüm mü? Hayır. Diyecek bir şey var mı? Hayır. Hala kaldırımlar pis mi? Evet. Yürümeye iğreniyor muyum? Evet.

No comments:

Post a Comment